tırtıl

ne duruyorsun sen orada. hey! sen. duyuyorsun anladım çünkü kanatlarını kıpırdattın. yakaladım.
bende kelebek olabilsem,

acaba nerelerden, neler yaşadın, gördün geldin. oldukça yorgun görünüyorsun. ama güzelliğinden ödün vermiyorsun. kendinden bahsetmedin fakat ben anlıyorum. tanışmamıza gerek yok. herşey net değil mi.. gidemediğine göre..bekliyorsun. evet bende bekliyorum kendimi. acaba ne zaman kelebeğe dönüşürüm. mesela hemen şimdi! yanında belirsem ve penceremden atsak kendimizi. yıllarca sürecekmiş hissini versin düşüşümüz. boşlukta süzülelim... ılık rüzgar bizimle dans etsin. karanlık bizi saklasın. yıldızlar kıskansın.. başka kimse görmesin.. sonra sessizce kanatlarımızı açalım, yükselelim.. yükseldikçe biz hafifleyelim..nereye istersen oraya gidelimm. seni asla bırakmam.belki güneş doğarken bitecek ömrümüz. olsun.belki de anlayacağız doğan güneşle ömürlük yalanları. 
sen sanki gitmeyeceksin, ben senle gelene kadar. bekleyeceğim bende..ama endişelenme, yaklaşıyorum. ağır adımların, hafif sonucu gibi. öyle serin ki, tertemiz. kapıyı açmışsın, ilk adımını atar gibi. içinde tuttuğun nefesi ağzından rüzgarı sızdırır gibi. beklemeyi bıraktıktan sonra ışığın ucundan görünecek ilk adım gibi. merhaba demeden konuya girercesine. geliyorum, kendime doğru. gidiyoruz kelebek! aslında,kelimeler sana dokundukça gidiyoruz! oysa ki sen biran umutsuzluğa düştün değil mi? ama tırtıllar tam öleceğini düşündüğü an, can çekişirken, sırtından kanatları çıkar ve kelebeğe dönüşürmüş. tam öldüğünü düşündüğü an kendini gerçekleştirirmiş. yaklaşıyorum kendime doğru. sana doğru.






#

Popular Posts