tersten akan nehir


'yapma böyle!' diyerek haykırdım artık! ama kendim bile duyamadım.
    Zihnimde onu yatıştıracak kelimeleri seçememiştim. Görüntüsü dağıl-mamıştı. Yerinde olan parçaları tek tek, ağır-ağır dökülüyordu. Cümlelerim nasıl toparlar bilememiş, düğümlenmiştim. Acı çekme faslını geçmişti sanki. Farklı bir yokuşa doğru ilerliyordu. Yanmış hislerinin küllerine bakıyor, rüzgarı sızdırırcasına onları üflüyor, uçuşan duygularını izliyordu. Öyle gözlerinden anlam falanda taşmıyordu. Donuk değil, sadece nasıl anlatayım gözleri yokmuş gibi bakıyordu. Suyu çekilmemişti, sadece tersten akan nehir gibiydi işte.
   Onu sarsmak olmazdı. Sözcükler dudaklarımdan kaçarken dikkatini çekmeye çalışmak işe yaramazdı. Acaba oturup onu taklit mi etsem dedim. Belki işe yarar. Yaramazdı.. İzlemek beni boğuyordu. Görüntüsü değil, kasveti değil, yokolan -varlığı beni boğuyordu. Eğer ona zavallı dersem,  -ben vicdansız görünecek daha boğulacaktım. Demedim ama demiş kadar oldum. Yeter artık gitmeliyim yapacak ben-lik birşey yok dedim. Nefesimi toparlayıp, adımlarımı sürükleyecektim ki;
boşlukta, olmayan ayaklarımla sendelenen şaşkınlığın tokadını yedim.
Nasıl yani dedim. İleri atıldım.
Önümde görünmeyen duvar hissi gibi çarpıyor, geri atıyordu -boşluk.
Aşağıya baktım, ayaklarımın varlığını hissediyor fakat göremiyordum. Hayalet gibi!
Ellerimin refleksle yukarı havalandığını seziyor ancak şeffafmışım gibi -görünemiyordum??
Sırtımdan tutarcasına boş-luk.
İlerleyemedim.
Hızlıca kafamı çevirdim! Ona baktım. Sinirlerim çarpışırken donakaldım. Aniden düşünmeden ona doğru, üstüne doğru koşmaya başladım. Ezecektim. Çarpacak kendimize gelecektik! Koştum. Gözlerimi kapattım. Kendi yarattığım rüzgarı hissettim. Ve
açtım ki gözlerimi,
o kıpırdamamıştı bile.
Ben, içinden geçmiş bir hayalet gibi...
   
'NOLUYOR BÖYLE' diye bağırmadım, haykırdım! Dehşetle, sıcacık sel'e dönüşen gözyaşlarımı hissettim. 'HEEEEEEEYYY'!!  Korkmuş, zavallı, ödlek  yırtılmış bir ses ile yankı yapmaya çalıştım. Görünmeyen damlalarımla ıslandım. Diz çöktüm. Soğuk sert zeminin kemiğime dokunduğunu hissederken, dizlerimi görememek  bilincimin son farkındalığıydı. Duyarsızlaştım.

Çatlamış sesim son cümlelerimi doğurdu; 'nehir, nehir ! Özür dilerim. Gitmek istemiyor- istiyor ama ne oluyor -yapma böyle! Ben ölmek istemiyorum. DUYSANA beni gerriii-zekalı. Deliiirmek istemiyorum. Ben mutlu bir insanım. Gülerim, bak ben -ben gülerken insanlar güneş açar, bak ben. Anlıyor musun. Ben yaşamayı seviyorum, insanların hepsini -bir olan sevgide toplayıp onlardan beslenirim. Ben! Bak nehir..Nehir dinle -bak ben kork-muyorum yaşamak için fazlaca cesaretim var! Birikmiş fazlaca yaşanmışım var. Ben özgürüm!Yapacak çok şeyim var.Anlıyor musun. NEHİİR! yalvarırım cevap versene...

NEHİR BEN  N E D E N  YOKUM...

çünkü ben-desin
.
.







Bumerang - Yazarkafe

Popular Posts